Trump’ın Diktatörlükle Flörtü |Claus LUDWIG

Biden sevilmeyen ve solgun biri olmasına rağmen, Trump anketlerde geride kalıyor. Corona ABD’yi sert vurdu, 200.000’den fazla insan öldü, ekonomi daha önce hiç olmadığı kadar çöktü. Virüs ve ekonomik yıkım kontrol altında değil. Trump, yeniden seçilmeme tehlikesine karşı, sadece seçim sahtekarlığı söz konusu olduğunda kaybedebileceğini iddia ederek tepki gösterdi. Böyle bir durumda konumundan vazgeçmeyeceğini belirtti. Peki, bu diktatörcülük oyununu ne kadar ileri götürebilir?

Almanya, Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığı’nı Devraldı |Sebastian RAVE

Almanya’nın ihracatının yarısından fazlası diğer AB üyelerine gidiyor, bu da AB’nin ülke ekonomisi için neden bu kadar önemli olduğunu açıklıyor. Ama aynı zamanda AB içindeki temel çelişkilerden birini de açıklıyor: Bir ülkenin ticaret fazlası, diğerinin ticaret açığı, diğer bir deyişle servet, diğer AB üyelerinden Almanya’ya günlük olarak aktarılıyor

Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’ın İki Tarafından Ortak Ses: Kazma Bırak!

Akdeniz ve Karadeniz havzalarındaki halkların çıkarları ortaktır. Bu petrol ve gaz rezervleri için birbirimizle savaşmamıza gerek yok. Bölge için sürdürülebilir bir enerji politikası oluşturmak ve iktidarların her halükârda yeraltında bırakılması gereken kaynaklar üzerinden birbirleriyle savaşmalarını engellemek için halklar olarak bizler birlikte hareket etmeliyiz. Hükümetlerin Birleşmiş Milletler çatısı altındaki “iklim zirvelerine” katılması ve emisyon azaltma sözü vermesi, ardından yer kabuğunun altından daha fazla fosil yakıt çıkarmak için birbirleriyle yarışa girmeleri apaçık bir ikiyüzlülüktür.

1930’ların “New Deal”i, Keynes ve Kapitalist Krizler |Nikos ANASTASİADİS

Keynesçilik, bir teori olarak, 1970’lerin başına kadar ekonomiye egemen oldu. O zamana kadar, kapitalizmin döngüsel krizleri sorununa bir “çözüm” sunduğu varsayıldı. Aynı zamanda siyasi olarak, işçi talepleri ve mücadeleleriyle karşı karşıya kalan hükümetler, Keynesci “çözümleri” üzerindeki baskıyı hafifletmek için kullanıldı. Ancak Keynesçiliğin “çözümleri” de çok geçici oldu.

’29 Çöküşü, Büyük Buhran ve ABD’deki Yasadışı Grevler |Nikos ANASTASIADIS

Kriz, Oklahoma çevresindeki bölgeyi vuran kuraklık ve toz fırtınalarıyla (“toz haznesi” olarak adlandırılır), bir milyondan fazla yoksul köylü ve toprak işçisinin Kaliforniya’nın daha verimli bölgelerine iç göç yoluna götürdü. Yoksul insanların bu devasa hareketi, John Steinbeck’e sarsıcı kitabı “Gazap Üzümleri” ve Woody Guthrie’ye “Toz Kase Balladları” yaratması için ilham verdi. 1930 ve 1935 arasında, yaklaşık 750.000 küçük aile çiftliğine iflaslar nedeniyle el koydu bankalar

Çin’in Gelişiminin Kendine Has Özellikleri |Ianka PIGORS, Doreen ULLRICH

Çin’de ekonomik güç başlangıçta köylülerin ve işçilerin elinde idi; Mao yönetiminde kapitalizm kaldırıldı. Deng yönetimindeki kapitalist yeniden yapılanma sırasında, Çin’de yükselen kapitalist sınıf ÇKP’yi giderek kendi çıkar kollayıcısı olarak kullandı. Serbest ticaret bölgeleri ve büyük fabrikaların inşasıyla Çin, dünyanın çalışma tezgahı haline geldi ve şimdi ABD’yi en güçlü ekonomi olarak geride bırakmaya başlıyor.

Keynesçilik ve Kapitalizmin Krizi |George Martin FELL BROWN ve Tony GONG

Süregiden kiriz genel olarak kapitalizmin ve özellikle de neoliberal kapitalizmin kısıtlanmamış serbest piyasasının başarısızlığını görünür kıldı. İşçi sınıfı için bu gerileme, sosyalist değişime duyulan ihtiyacı daha güçlü bir biçimde gösterdi. Yönetici sınıf içinse kriz, onları “serbest piyasa” ortodoksisiyle tamamen zıt bir biçimde ekonomiye müdahale etmeye zorlar. Bu, –genellikle “Keynesçi” olarak betimlenen- doğrudan çalışanların ceplerine para koyarak talebi destekleme önlemlerini içerir.

Irkçılığa Karşı Kitlesel Hareketler ABD’yi Süpürüyor |Keely MULLEN

Yürüyüşler ülke genelinde ana caddeleri ve otoyolları ele geçirirken, göstericilerin en gürültülü sevinç patlamalarından bazıları, diğer sıradan işçilerin, basit bir dayanışma edimiyle ateşlendi. New York’ta bir otobüs, taksi ya da teslimat kamyonu şoförü, protestocuları desteklemek için kornasına asıldığı her seferinde, kalabalık yeri göğü inleterek gururla kendinden geçti.