EMEKÇİLERİN VE EZİLENLERİN İTTİFAKINI BÜYÜTMEK İÇİN |
Türkiye 24 Haziran’a alınan seçimlere faturasının emekçilere, yoksullara ve gençlere kesilmek istenildiği ekonomik bir kriz beklentisiyle giriyor. Oylarımızı HDP ye ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a vererek bu sömürü düzeninin katıksız temsilcisi Erdoğan rejiminin sonunu getirebiliriz. Aynı zamanda hem patronlar sınıfına seçimlerin ardından kim gelirse gelsin kapitalist sistemin faturasını asla ödemeyeceğimizi gösterebilir hem de artık fiilen ortaya çıkmış olan sol ittifakı seçimlerin ardından sistemin krizine karşı işçi sınıfının birliğini sağlayabilecek, parlamento ile parlamento dışındaki mücadeleyi birleştirebilecek birleşik bir güce çevirebiliriz.
İktidara geldiği yıllarda ortaya çıkan ekonomik büyümenin sağladığı imkanlarla kendini bir süre yoksulların partisiymiş gibi göstermeyi başaran ve aslında büyük kapitalistlerin has temsilcisi olan AKP, faturasını emekçilere, yoksullara ve gençlere kesmek için beklenilen kriz patlak vermeden önce iktidarını bir beş yıl daha garanti altına almak maksadıyla apar topar erken seçim kararı aldı.
Tekrar seçildiklerinde çıkarlarını kolladıkları patronları kurtarmak için bize söyleyecekleri yalanları şimdiden biliyoruz. Bize, “hepimiz aynı gemideyiz”, “gemi batarsa hepimiz batarız”; “fedakârlık yapın”; “çok çalışın, az talep edin”; “kemerleri sıkmak zorundayız”; “patron kurtulsun ki hepimiz kurulalım”; “patron batarsa işsiz kalırsınız, o yüzden ücretlerinizden feragat edin” diyecekler.
Tüm bunlara karnımızın tok olduğunu göstermek ve 16 yıllık AKP hükümetine artık T A M A M demek için 24 Haziran’da oyumuz HDP’ye ve Demirtaş’a…
Burjuva ittifakına karşı emekçilerin ve ezilenlerin ittifakı
Artık tek başına bir seçimi kazanma şansı kalmayan AKP hükümeti, seçim kanununda yaptığı değişikliklerle partilere bu seçimlere ittifaklarla girmenin yolunu açtı. Böylece 24 Haziran’da yapılacak olan seçimler için AKP ile onun yavru partisi halinde olan MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakı ile CHP, Saadet Partisi ve İYİ Parti’nin oluşturdukları Millet İttifakı ortaya çıkan iki rakip burjuva ittifak oldular.
Pratikte anti demokratik yüzde 10 seçim barajını işlevsiz kılabilecek bir ittifaka HDP’yi dahil etmeyen CHP, Saadet Partisi ve İYİ Parti’nin tutumları, bunların burjuva milliyetçi yüzlerinin görünmesi açısından bir kez daha iyi bir imtihan ve sapla samanın birbirinden ayrılması açısından da isabet oldu. Aynı zamanda bu ittifakların teknik bir ittifak (sıfır baraj) değil bilakis tamamen politik bir ittifak olduğu da çok daha net anlaşıldı.
Diğer taraftan HDP’nin ve Selahattin Demirtaş’ın bir-iki sekter grubun dışında neredeyse tüm sol ve sosyalist gruplar tarafından açıktan ve aktif olarak desteklemesiyle birlikte iki burjuva ittifakı karşısında pratikte sol bir birleşik cephe ortaya çıktı.
Bir kitle tabanı oluşturmaktan halen çok uzak olan küçük sosyalist partilerin ve grupların reformist sol bir kitle partisi olan ve çoğunluk olarak Kürt emekçilerinde ve yoksul köylüsünde ses bulan HDP’nin yanında oluşturdukları bu fiili ittifak, önümüzdeki süreçte Türkiye işçi sınıfı ve tüm ezilenlerin mücadelesi açısından bir mihenk taşı olacaktır. Verilecek her bir oyla ortaya çıkmış olan bu ittifakın güçlenmesini ve biçimsel olarak da büyümesini sağlaması için oyumuzu HDP’ye ve Demirtaş’a verelim.
Esas zorlu mücadele seçimlerden sonra
16 yıldır ülkeyi yöneten AKP rejimi için yolun sonunun göründüğü gün gibi ortada ve her şey normal koşullarda gittiğinde yerine geçecek olan hükümetin yeni bir burjuva koalisyonu olacağı da kesin. Buna rağmen, devleti tamamen ele geçirmiş olan; ülkeyi özellikle son üç yıldır her türlü baskı aracını kullanmaktan geri durmayarak yöneten bu rejiminin yıkılması hiç kuşku yok ki devasa bir öneme sahip.
Fakat tüm sorunların esas kaynağında sömürüye ve baskıya dayanan kapitalist düzenin ta kendisi olduğu için gerçek çözüm de bu düzenin tamamına karşı sosyalist bir program ile mümkün olabilir.
Erdoğan rejiminin ardından gelenlerin Erdoğan’ın bıraktığı yerden baskıya ve sömürüye devam etmelerine fırsat vermeden; Erdoğan rejimine karşı olan mücadeleyi kaldığı yerden kapitalist sistemin tamamına karşı birleştirebilen ve ayrıca işçi sınıfının birliğini öne çıkaran sosyalist bir programa sahip kitlesel bir gücün inşası için:
Oylar HDP’ye,
Oylar DEMİRTAŞ’a!
